Alonso Quijano, Miguel de Cervantes'in ölümsüz eseri Don Kişot'un ana karakteri olan Don Kişot'un aslında kim olduğunun, yani akıl sağlığını kaybetmeden önceki halinin adıdır. Cervantes, bu karakteri yaratırken, İspanyol soylularının idealize edilmiş portresini sunmayı amaçlamıştır. Alonso Quijano, sıradan bir taşra soylusuyken, şövalye romanlarına olan aşırı düşkünlüğü yüzünden aklını yitirerek Don Kişot kimliğine bürünür.
Alonso Quijano, La Mancha bölgesinde yaşayan, geçkin yaşlarda, varlıklı olmayan bir soyludur. Cervantes, karakterinin sosyal statüsünü belirtirken "hidalgo" unvanını kullanır. Bu, onun asil bir aileye mensup olduğunu, ancak büyük bir servete sahip olmadığını gösterir. Alonso Quijano'nun hayatı, kitap okumakla geçer. Özellikle şövalye romanlarına olan tutkusu, onu gerçeklikten uzaklaştırır ve hayal dünyasında yaşamasına neden olur.
Alonso Quijano'nun şövalye romanlarına olan aşırı ilgisi, onun kimliğini ve kişiliğini derinden etkiler. Amadis de Gaula gibi kahramanlık hikayeleri, onun zihninde fantastik bir dünya yaratır. Romanlarda okuduğu şövalyelerin cesareti, onuru ve aşkı, onu büyüler ve kendi hayatında da benzer maceralar yaşama arzusu uyandırır.
Bu aşırı düşkünlük, sonunda Alonso Quijano'nun aklını kaybetmesine yol açar. O artık kendini şövalye romanlarındaki kahramanlardan biri olarak görmeye başlar. Zırhlar giyer, atına biner ve Sancho Panza adlı bir köylüyü kendisine yaver olarak seçer. Böylece Don Kişot kimliği doğar.
Don Kişot, Alonso Quijano'nun hayal gücünün bir ürünüdür. O, şövalye romanlarında okuduğu gibi, dünyayı kötülüklerden arındırmak, mazlumlara yardım etmek ve adalet sağlamak için yollara düşer. Ancak, gerçeklikle hayal dünyası arasındaki sınırı ayırt edemediği için, yaşadığı maceralar çoğu zaman komik ve trajik bir hal alır.
Yel değirmenlerini dev zanneder, koyun sürülerini ordular olarak görür ve basit hanları şatolar olarak algılar. Bu yanlış algılar, Don Kişot'un sürekli olarak gülünç duruma düşmesine neden olur. Ancak, onun idealist ruhu ve dünyayı daha iyi bir yer yapma arzusu, okuyucuların sempatisini kazanır.
Alonso Quijano, zeki, kültürlü ve okumayı seven bir adamdır. Ancak, şövalye romanlarına olan düşkünlüğü onu gerçeklikten uzaklaştırmış ve hayal dünyasında yaşamasına neden olmuştur. Don Kişot olarak ise, cesur, idealist, onurlu ve kararlı bir karakter sergiler. Amacı ne kadar gerçek dışı olsa da, inançlarından asla vazgeçmez ve idealleri uğruna mücadele etmekten çekinmez.
Don Kişot'un maceraları, sonunda onun akıl sağlığını tamamen kaybetmesine neden olur. Ancak, yatağa düştüğünde, aklı başına gelir ve gerçek kimliği olan Alonso Quijano'ya geri döner. Pişmanlık içinde ölür ve vasiyetinde şövalye romanlarından nefret ettiğini belirtir.
Alonso Quijano, Don Kişot kimliğiyle, dünya edebiyatının en unutulmaz karakterlerinden biri haline gelmiştir. Onun hikayesi, hayal gücünün gücünü, idealizmin önemini ve gerçeklikle hayal dünyası arasındaki ince çizgiyi vurgular. Don Kişot'un maceraları, yüzyıllardır okuyucuları eğlendirmeye ve düşündürmeye devam etmektedir.